13 Kasım 2015 Cuma

Ölü bir ağacın gölgesinde uyudum

  Bir adım attıktan sonra on kere o adımı düşünmemeyi öğrenmeliydim. Bir adım atarken, o ayağı nasıl kaldıracağımı sonra nasıl indireceğimi sonra nasıl , sürdüreceğimi, bunları. Akmasını bekledim siyah ve baskın, kan gibi ağır, düşünce gibi kocaman bir sıvının. Akışkan olmayı diledim.

 Tenim mavi. Ufkundan büyük yaşıyor bir balık. Gittikçe ağırlaşıyor beklemek. Gittikçe aynı kalıyor, devleşiyor. Anlatmadan bulunmayı diledim.

Düşün biraz ve dağılma bunu yaparken. Sen uyuşuyorsun ve bazı açıklamaları her gün pişirip  tekrar tekrar tüketiyorsun. Bunu bırakabilir misin? Ben kurmayı bırakamıyorum.

Küçüktüm ama aynıydım, tek başıma o sırada saklanırdım.
Olmamayı diledim.

Bu kadar günlüğün döküldüğü bir deniz olmalı.